Merhaba takipçiler, nassıız iyissiiz inşallah :)
Bu yazımda sizlere bilgisayar kullanımının geldiği nokta hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. Hepimizin hayatın çok büyük bir yer kaplamaya başlayan bilgisayar dünyası artık “petabyte” çağına girmiş bulunuyor.
Peki nedir bu Petabyte? Bildiğimiz gibi bilgisayar dünyasında veriler için ölçü bigimi byte tır. Veriler 2^3 oranında büyürler. Yani byte ın bir büyük ölçüsü kilobyte 1024 byte a eşittir. Megabyte 1024 kb’a, gigabyte ise 1024 mb’a eşittir. Petabyte ise gigabyte’ın 1024 katı olan terabyte’ın 1024 katına eşittir :).
Bu sayısal verileri basitleştirmek gerekirse, bugün aldığımız son model bir dizüstü bilgisayarın veri depolama kapasitesi 320 gb tır. Bir petabyte ise bu bilgisayarlardan 3276 tanesinin depolama kapasitesine eşittir. Sanırım bu özet petabyte’ın ne kadar büyük birşey olduğunu bizlere göstermiştir.
Şimdi gelelim dünya bilgisayar kullanımı verilerine:
Önceki yazımda bahsettiğim Stumble eklentisini kullanarak bulduğum bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. Yazının sonunda vereceğim adresteki haberlere göre, dünyada 1,5 milyon bilgisayar kullanıcısı varmış. 2000 yılından bu yana dünyada bilgisayar kullanımı % 324 artmış, 1995 yılında 16 milyon olan internet kullanıcısı sayısı, bugün 1 buçuk milyonuda geçmiş durumda.
Artan bilgisayar kullanımı, internetteki yenilikler (video paylaşımı, on-line oyunlar, sosyal paylaşım siteleri) veri depolama ihtiyaçlarını büyük bir hızla arttırmış. Teknolojide ki gelişmeler sayesindede bilgisayar dünyası genişledikçe ucuzlamış. Dünyanın önde gelen hard-disk üreticilerinden Hitachi’nin verilerine göre gigabyte başına hard-disk üretim maliyeti 1998 yılında 228dolar iken 2007 yılında fiyatlar 0,8 dolar’a kadar inmiş. Bu ucuzlamanın muhtemel sonucu da petabyte lık harddisklerin de evlerimizde kullanılabileceği anlamına geliyor. Colossal Storage firması 2-5 yıl içerisinde üretecekelri 1.2 pb kapasiteli hard-disklerin 750 dolar gibi fiyatlarla satılacağını duyurmuş.
Yazımı bitirirken petabyte ın büyüklüğü hakkında biraz daha bilgi verip, gelecekte bilgisayarlarımızda ne kadar çok dosya saklayabileceğimiz hakkında sizi rüya aleminizle başbaşa bırakıyorum.
1 petabyte = 20 milyon tane 4 çekmeceli dolap dolusu yazıcı çıktısı :)
1 petabyte = 13.3 yıl boyunca durmadan izlenecek kadar high definition video :)
1.5 petabyte = Facebook’ta kayıtlı 10 milyon fatoğrafın toplam boyutu
20 petabyte = Google server larında bir günde işlenen toplam veri :)
50 petabyte = İnsanoğlunun,varoluşundan bu yana (tarihin kaydedilmesinden itibaren) herhangi bir dilde yazılmış tüm kütapların boyutu :)
İyi günler dilerim...
31 Aralık 2009 Perşembe
Stumbling
Tüm takipçilerimi selamlayarak yazıma başlamak istiyorum.
Sizlere bu yazımda, “Stumble” hakkında bilgiler vereceğim. Peki nedir bu Stumble? Stumble bir internet tarayıcısı eklentisi. Fonksiyonu ise bence çok büyük. Stumble kelimesinin türkçe anlamlarından biri rastgelmek. İşte bu eklentinin de görevi bu: rastgele web sayfalarını önümüze getirmek.
İnternette dolaşırken yapacak birşey bulamadığımızda, fotoğraf sanatçılarının portfolyolarını görmek istediğimizde, değişik online oyunlar oynamak istediğimizde yada seçimi tamamen stumble’a bıraktığımızda Stumble bizlere çeşitli konularla ilgili rastgele web sitelerini açıyor.
Stumble, açacağı siteleri 9 milyona yaklaşan kullanıcalarının oyları ve kullanıcıların stumble veritabanına ekledikleri siteler arasından seçiyor. Tüm siteler içerikleri ve kaliteleri bakımından derecelendiriliyor ve, internet tarayıcımızda ki stumble butonuna tıkladığımızda en ilginç web sitelerine kolayca ulaşıyoruz.
Stumble ın kurulumu da, kullanımıda çok basit: İnternet tarayıcımızdan http://www.stumbleupon.com/ adresine giriyoruz, kayıt olup, stumble araç çubuğunu yüklüyoruz, ilgi alanlarımızı belirliyoruz ve işte bu kadar... Tarayıcımızda çıkan stumble butonuna tıklayarak Stumbling yapmaya başlayabiliriz.
Stumble uygulaması sadece kayıtlı üyeler tarafından kullanılabildiği için aynı zamanda kullanıcıların istatistiklerinede ulaşabiliyoruz. Bir başka güzel özellik arkadaş sistemi olması. Beğendiğimiz herhangi bir web sayfasını, fotoğrafı yada videoyu herhangi bir arkadaşımıza göstermek için sayfanın linkini bir şekilde(mail, msn, twitter, vs) göndermek yerine Stumble araç çubuğundaki gönderme seçeneği sayesinde 2 tıklama ile istediğimiz web sayfasını arkadaşlarımızla paylaşabiliyoruz.
Bence Stumble çok başarılı bir uygulama, takipçilerimin tümüne en azından denemelerini, pişman olmayacaklarını bildirmek istiyorum.
Herkese iyi Stumble’lar
Sizlere bu yazımda, “Stumble” hakkında bilgiler vereceğim. Peki nedir bu Stumble? Stumble bir internet tarayıcısı eklentisi. Fonksiyonu ise bence çok büyük. Stumble kelimesinin türkçe anlamlarından biri rastgelmek. İşte bu eklentinin de görevi bu: rastgele web sayfalarını önümüze getirmek.
İnternette dolaşırken yapacak birşey bulamadığımızda, fotoğraf sanatçılarının portfolyolarını görmek istediğimizde, değişik online oyunlar oynamak istediğimizde yada seçimi tamamen stumble’a bıraktığımızda Stumble bizlere çeşitli konularla ilgili rastgele web sitelerini açıyor.
Stumble, açacağı siteleri 9 milyona yaklaşan kullanıcalarının oyları ve kullanıcıların stumble veritabanına ekledikleri siteler arasından seçiyor. Tüm siteler içerikleri ve kaliteleri bakımından derecelendiriliyor ve, internet tarayıcımızda ki stumble butonuna tıkladığımızda en ilginç web sitelerine kolayca ulaşıyoruz.
Stumble ın kurulumu da, kullanımıda çok basit: İnternet tarayıcımızdan http://www.stumbleupon.com/ adresine giriyoruz, kayıt olup, stumble araç çubuğunu yüklüyoruz, ilgi alanlarımızı belirliyoruz ve işte bu kadar... Tarayıcımızda çıkan stumble butonuna tıklayarak Stumbling yapmaya başlayabiliriz.
Stumble uygulaması sadece kayıtlı üyeler tarafından kullanılabildiği için aynı zamanda kullanıcıların istatistiklerinede ulaşabiliyoruz. Bir başka güzel özellik arkadaş sistemi olması. Beğendiğimiz herhangi bir web sayfasını, fotoğrafı yada videoyu herhangi bir arkadaşımıza göstermek için sayfanın linkini bir şekilde(mail, msn, twitter, vs) göndermek yerine Stumble araç çubuğundaki gönderme seçeneği sayesinde 2 tıklama ile istediğimiz web sayfasını arkadaşlarımızla paylaşabiliyoruz.
Bence Stumble çok başarılı bir uygulama, takipçilerimin tümüne en azından denemelerini, pişman olmayacaklarını bildirmek istiyorum.
Herkese iyi Stumble’lar
24 Kasım 2009 Salı
Mezegen'in hikayesi
Tüm takipçilerimi selamlayarak yazıma başlamak istiyorum.
Bu ilk yazımda sizlerle bloğumun adı ve içeriği hakkında bilgi vermek istiyorum. Öncelikle bloğun adı neden Mezegen? Hepinizin içinden meze tarifleri okuyacak olma hissinin uyandığını düşünüyorum fakat kesinlikle alakası yok :).
Blog sayfamı açarken sayfanın adına kendi adımı vermiştim. Sonrada bloğumada! kendi adımı vererek narsizmin sınırlarını zorladığımı düşündüm ve yeni bir isim aramaya başladım. Yeni isim bulmaya çalışırken aklıma nedense! internet aleminde kullandığım cezve, celikcant, maximus gibi takma isimler geldi; ama kararlıydım, bu sayfa bana dair olacaktı ama adı bana dair olmamalıydı. Yaşadığım fikir fırtınası esnasında aklıma, yazar Jostein GAARDER'in bir zamanların ellerden düşmeyen kitabı "Sophie'nin Dünyası" geldi. Hemen "Merih'in Dünyası" diye bir uyarlama yaptım ama tabi ki bu isim ilk kuralımla çelişmekteydi. Dünya fikrini beğenmiştim, bunun üzerine gittim ve aklıma "Gezegen" sözcüğü geldi. İçinde yaşadığımız bu dünya, hepimizin hayatlarımızı özetlediğimiz "dünyamız" kelimesi bence gezegen kelimesinin içinde gizli. Her insan kendine bile bazen yabancı gelebiliyorken, insanların birbirine tamamen farklı gezegenlerden gelmişçesine farklı gelmeleri sizcede olabilir bişey değil midir?
Bunları düşündükten sonra bloğun adında gezegen kelimesi olması artık kesindi. Sayfaya koyacağım isim, bana ait olmamalıydı ama kendime hakim olamıyordum, o isimde mutlaka tarafımdan eklenmiş bir şey olmalıydı. Kelime türetmeye başladım; gezegen, ezegen, meregen, gerezegerih.... Sonunda bloğumun muhteşem ismini bulmuştum :)
Bu blog sayfasında, internet okyanusundaki seyahatlerimde keşfettiğim ilginçlikleri, bilgisayar kullanımında hepimizin işine yarayacak küçük ipuçlarını, gündemde olan ilginç ve/veya komik olan haberleri, mesleğim olan Çevre Mühendisliği, hakkında çeşitli bilgileri bulabileceksiniz.
Yazılarımı takip eden herkese çok teşekkür ederim.
Selamlar,
Bu ilk yazımda sizlerle bloğumun adı ve içeriği hakkında bilgi vermek istiyorum. Öncelikle bloğun adı neden Mezegen? Hepinizin içinden meze tarifleri okuyacak olma hissinin uyandığını düşünüyorum fakat kesinlikle alakası yok :).
Blog sayfamı açarken sayfanın adına kendi adımı vermiştim. Sonrada bloğumada! kendi adımı vererek narsizmin sınırlarını zorladığımı düşündüm ve yeni bir isim aramaya başladım. Yeni isim bulmaya çalışırken aklıma nedense! internet aleminde kullandığım cezve, celikcant, maximus gibi takma isimler geldi; ama kararlıydım, bu sayfa bana dair olacaktı ama adı bana dair olmamalıydı. Yaşadığım fikir fırtınası esnasında aklıma, yazar Jostein GAARDER'in bir zamanların ellerden düşmeyen kitabı "Sophie'nin Dünyası" geldi. Hemen "Merih'in Dünyası" diye bir uyarlama yaptım ama tabi ki bu isim ilk kuralımla çelişmekteydi. Dünya fikrini beğenmiştim, bunun üzerine gittim ve aklıma "Gezegen" sözcüğü geldi. İçinde yaşadığımız bu dünya, hepimizin hayatlarımızı özetlediğimiz "dünyamız" kelimesi bence gezegen kelimesinin içinde gizli. Her insan kendine bile bazen yabancı gelebiliyorken, insanların birbirine tamamen farklı gezegenlerden gelmişçesine farklı gelmeleri sizcede olabilir bişey değil midir?
Bunları düşündükten sonra bloğun adında gezegen kelimesi olması artık kesindi. Sayfaya koyacağım isim, bana ait olmamalıydı ama kendime hakim olamıyordum, o isimde mutlaka tarafımdan eklenmiş bir şey olmalıydı. Kelime türetmeye başladım; gezegen, ezegen, meregen, gerezegerih.... Sonunda bloğumun muhteşem ismini bulmuştum :)
Bu blog sayfasında, internet okyanusundaki seyahatlerimde keşfettiğim ilginçlikleri, bilgisayar kullanımında hepimizin işine yarayacak küçük ipuçlarını, gündemde olan ilginç ve/veya komik olan haberleri, mesleğim olan Çevre Mühendisliği, hakkında çeşitli bilgileri bulabileceksiniz.
Yazılarımı takip eden herkese çok teşekkür ederim.
Selamlar,
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)